19 Kasım 2013 Salı

Barselona Gezi Notları

By With Hiç yorum yok:
Pegasusun kampanyalı biletleriyle 200 küsür liraya Barselona bileti alabilince vurduk kendimizi yollara. Kasım Ayında olması havaların kısalığı açısından ve tarihin Christmas Marketten Önce olması sokakların renkleri açısından dezavantajdı ama çok sevdik Barselonayı


Ulaşım için genel olarak metro yeterli. Kart almanız gerekiyor. Havaalanından geliş için ise direkt merkeze gelen otobüs var onunla gelebilirsiniz.

La Rambla
La Rambla Barselona'nın en merkezi caddesi, İstiklal gibi. Biz buraya bayağı yakın Coronado Otelde hostel parasına kaldık ama yataktan başka bir şey yoktu:) Rezervasyonu ilk başta vize için öylesine yapmıştım,, iptal için girdiğimde fiyatın düştüğünü görerek booking.com ile irtibata geçerek yeni fiyattan güncellenmesini istedim. Siz de gitmeden önce son kez fiyatları kontrol edebilirsiniz.

Barselona yürümek için çok güzel bir şehir, o sokaktan bu sokağa bol bol yürüyün, yürümesi acayip keyifli bir yer ama yağmur yağarsa arkadaşının bileği ağrırsa onu ciddiye alın bi mola verin:)

Kolomb Meydanı: La Rambla'dan aşağı doğru indiğinde direkt denize ulaşıyorsun, denizden önce kolomb heykeli var amerikayı gösteriyor sanırım:) Zaten görürsünüz, Deniz kenarında çok vakit geçirmedik akşamları kahve içmeye gittik ama siz gidin, limanın oralar sahil falan yürüyüş için gayet iyi.


Flamenko: La Rambla üzerinde Plaça del Reil de Tarantos diye bir yerde izledik yarım saat falan sürüyor baya eğlenceliydi kesinlikle tavsiye ederim. Burası ucuz bir opsiyon daha pahalıları da vardı, biraz daha araştırıpdaha iyisi varsa paraya kıyılabilir bence.

Boqueria: La rambla Üzerinde görürsünüz zaten Bildiğin pazar,Viyana'daki Naschmarkt gibi, tropikal meyve yiyelim diye öküz gibi para verdik, bi de sevgili esnaf çürük koymuş içine o yüzden dikkatli olun ama adını bilin en azından:) 

Gaudi

Anton Gaudi Barselona'nın meşhur mimarı. La Sagrada Familia, bitmeyen kilise deniyor ve  adam hakikaten yapmış, diğer devasa kiliselerden daha farklı. Bu kilisenin yolu üzerinde başka bir kiliseye daha girmiştik o da fena değildi.



Park Güell de yine Gaudi tarafından ticari bir proje olarak tasarlanmaya başlanan ama sonra parka dönüştürülmüş güzel bir park. Gidin, Gaudinin evini gezin, ordaki müzeye girin vs vs. Mümkünse parkta yayılın:)


Gaudinin Evi çok enteresan gelmeyebilir ama yine de kendisi için tasarladığı mobilyalar hoşunuza gidecektir.


Gaudinin yaptığı bir çok bina var. Biz kiliseyle Park Güell'e yarım girdik.bazılarının önünden geçtik. Ama düşük sezon olmasına rağmen baya bi kuyruk vardı. Benim tavsiyem eğer gidecekseniz hem bileti internetten alın hem mümkün olduğunca erken gidin çünkü bu mevsimde çok daha fazla sıra olur. Değişik mimarili en az bir eve girilmeli bence.

Manzara:


Tibidabo Mountain: Burası Barselonanın en tepe noktası imiş biz azimle iki kez gittik ama birinde geç gittiğimiz ve kapandığı için birinde de hava kötü olduğundan teleferik çalışmayınca çıkamadık. Ama dediğim gibi her yer yürümek için çok iyi o yüzden giremedik diye çok problem yapmadık. Yarım kalan bu görevi siz tamamlayın:) Ayrıca bizden sonra giden arkadaşım merkezden teleferikle gidilen Montjuic Tepesini de oldukça beğenmiş.

Müzeler


İspanyol Köyü (Poble Espanyol) buraya arkadaş önerdiği için gittik, eski tip ispanyol binaları ve dükkanlar vs var, ben aman aman beğenmedim ama zaman geçer burda da.Romanya ve İsveç'teki benzer müzeler çok daha güzeldi bence. Şimdilik favorim İsveç'teki Skansen.
National Art Museum , İspanyol Köyüne giderken devasa bir bina, içine girmedik ama bahçesi bina falan gayet iyi.

Picasso Müzesi: Sanattan anlamasak da keyifliydi:) La Vie isimli yapım aşamaları eskizler, x-ray ile önceki çizimler vs nin olduğu bir ekstra sergi de vardı. Bir de Picassonun üçgen olmayan resimler de yaptığını gördük burda. Ayrıca  Las Meninas çizimleri de görülesi idi. Yukarıdaki fotoğrafı aldığım blogda yazana göre hem Picasso Müzesine hem National Art Museum'a giriş pazarları ücretsizmiş, güncel olarak kontrol etmekte fayda var tabi. Biz Picasso'ya 11€  verdik.

Yemekler:


İspanyol bulgur pilavı paella, sebzeli, etli, deniz ürünlü çeşit çeşit pilav.


İspanyol Mezesi: Tapas

Tapas&Paella: Direkt Tapas dese de çoğu kişi bence bizim mezeler çok daha iyi:) Biz ilk gün baya pahalı bir yerde yedik 3 kişi oldukça yüklü bir meblağ verdik ama bence o kadar para vermeye gerek yok, yemedim dememek için La Rambla üzerindeki yerlerde daha ucuza yenilebilir ki buraların bile turistik olduğu için nispeten pahalı olduğu söyleniyor. Sadece bir kere yedik.



Pizza: diğer akşam yemeklerinde pizza bir kere de makarna yedik. Bi akşam limandan la ramblaya doğru ara sokaklardan yürürken rastgele girdiğimiz piizacı çok çok iyiydi, bizim otele yakın pizzacı da iyiydi (şu olabilir sanki ) bence orda da söz nuride. Biz gitmedik ama bir sürü Türk lokantası da var. Kahvaltıyı fırından ekmek marketten domates zeytin vb alarak yaptık hem daha lezzetli hem daha ekonomik oldu.

Tatlı yemek için de Plaça Del Reilin hemen girişindeki Artisa'ya gittik iki kez ve çok beğendik!

Hüseyin Turizm İyi Yolculuklar Diler :)

5 Kasım 2013 Salı

Haftasonu Amasya Gezisi

By With Hiç yorum yok:

Amasya'ya gitme kararını Amasya hakkında hiç bir fikrim olmadan ucuzunu da bulunca aldım biletleri. Rüyanda mı gördün sorusuna cevap gibi gittim. Arkadaşımı arayıp Amasyaya gidelim mi dediğimde orda ne var diye sordu bilmem diye cevap verdim. Google'da bakınca görsellere tamam dedi ve Cumartesi sabah gidiş, Pazartesi sabah işe dönüş şeklinde aldık biletleri. Pazartesi sabah işe dönmek biraz zor olsa da izin kullanmadan gayet iyi oldu böylece. Hava da oldukça iyiydi şansımıza. Konakladığımız oteli booking.com dan bulup telefon rezervasyonuyla gittik ama booking.com daki fiyattan 5-10 lira da olsa fazla ödedik. Bu şekilde sebepsiz gitmek istediğim Kastamonu ve Bayburt var. onlara da bir gün giderim umarım ve sanırım. Uçak Merzifon Havaalanına iniyor ve oradan minibüsle Amasya Merkeze gidiliyor. Şimdi gezdiğimiz yerlerden başlayalım Amasya'ya:

Yeşilırmak
Eski şehir Yeşilırmak boyunca kurulmuş ve google'da arattığınızda görüntü direkt kendine çekiyor. Irmak kıyısında yemek yiyebilir, yürüyüş yapabilir, çay kahve içebilirsiniz.

Kral Kaya Mezarları
Tanım olarak şöyle yazıyor mezarlar için: Helenistik dönemde, Amasya’yı İÖ.333’den İÖ.26’ya kadar başkent olarak kullanan Pontus Krallarına ait olan Kral kaya Mezarları, Harşena Dağı’nın güney eteklerine, kalker kayalara oyularak yapılmıştır.



Eskişehrin hemen tepesinde hem spor olması hem de şehre tepeden bakmak için gayet güzel bir yer.  Arada mola vererek çay içebilir sonra devam edebilirsiniz.
Sabuncuoğlu Tıp Müzesi
Sabuncuoğlu ismini ilk defa burda duydum. Sabuncuoğlu Şerefeddin tedavi tekniklerini gösterdiği kitabıyla zamanının önemli doktorlarından imiş. Müzede ise hem tedavi yöntemleri ile ilgili çizimler ve tedavi aletlerinin yanısıra konuştuğunda korkmamanız gereken bir sabuncuoğlu mankeni akılda kalıyor. Müzikle tedaviyle ilgili geniş bir alan ayrılan müzede hangi müziklerin hangi hastalıklara uygulandığı, hangi burçlara hangi müziklerin iyi geldiği anlatılıyor ve bir yandan da orda yazanlara göre seçip dilediğin makamda parçalar dinleyebiliyorsun. Oldukça ilgi çekici bir müze, Edirne'deki sağlık müzesinde de Sabuncuoğlu'na geniş bir alan ayrıldığını görünce demek önemli bir insan imiş dedim.

Minyatür Amasya Müzesi Amasya'nın 1920lerdeki halini maket olarak görebileceğiniz küçük bir müze. Müzedeki görevli size maket üzerinden şurası şu burası bu diyerek şehrin o zamanki halini ve tarihi eserleri anlatıyor. Işıkların kapanıp yıldızların görünmesi ve sabah ezanıyla evlerin ışıklarının bir bir yanması oldukça keyifli. Tavsiye ederim.
Amasya Genelgesinin okunduğu bina aslında heyelan nedeniyle yok olmuş ama aynısını şehir merkezine yapmışlar ve müze olarak gezilebiliyor. Kapı kapalı diye geri dönmeyin zile basınca güvenlik geliyor. Görülmesi güzel fakat içerde uzun yazılarla hazırlanan posterleri okuması biraz yorucu olabiliyor. Müzecilikte gelişmemiz gerekiyor.
Şehzadeler Müzesi: Aslında Osmanlı'dan  kalma bir yer olmamasına rağmen Şehzadeler şehri olarak adlandırılan Amasya'da bulunmuş şehzadelerin modelleri ve onlara ilişkin bilgileri görebilirsiniz. Küçük bir yer ama girip tarih bilginizi tazeleyebilirsiniz.
Büyükağa Medresesi ise Amasya'da benim en ilginç bulduğum yer oldu. Halen Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde hafızlık kursu olarak faaliyetlerine devam eden medreseye girince şaşırıyorsunuz bir anda o kadar öğrenciyi Kur'an ezberi yaparken görünce, sürekli sallanmalarının sebebini sorduğumda hoca zihni zinde tutmak, uyku gelmesini önlemek için dedi, bu da ilginçti. Tavsiye ederim.
Borabay Gölü'ne ise broşürlerde görüp gitmeye karar verdik ve araba kiraladık. Amasya'ya yaklaşık 65 kilometre olan gölün yolu gayet iyi kendisi de fotoğraflardaki kadar değilse de güzel. Biz sezonda gitmediğimiz için cafe/restoran kapalıydı ama asıl mangal için gidilirse çok daha keyifli olabilir.

 Böğürtlen toplamak ve gölün etrafını turlamak gayet huzur verici. Sezonda tavsiye edilir sanırım. Gölün dibinde ayrıca 15-20 barakalı bir kamp alanı mevcut orda kalma koşulları da araştırılabilir.

Aynalı Mağara kesinlikle gitmeyin diyeceğim tek yer sanırım, Amasya'ya 3 kilometre ama mağaralıktan bir eser yok sadece fotoğraflarda olduğu kadar Kral Mezarlarında gördüğümüzün bir aynısı. Google yeterli olur bence:)

Yemekler:

Amasya Yağlısı gözleme benzeri cevizli bir hamur işi. Kaldığımız otelin hemen yanında mikrokredi ile ev hanımlarının satış alanı olarak düzenlenen bir yerden akşamüstü aldık yağlıyı. Satışın bittiğini kendilerine yaptıklarını söylediler ama biraz ısrar edince kendilerine yaptıklarından bize de verdiler, parasıyla tabi. Otelde çayla birlikte yedik ve gayet lezzetliydi. Otel sahibine de ikram ettik ve kendilerine yaptıkları için bol cevizli olduğunu, şanslı olduğumuzu söyledi. Evet şanslıydık ama yine de bu tip açıkgöz esnaflık hikayeleri bile kızdırıyor beni. Yine de gittiğinizde deneyin Amasya yağlısını.


Ali Kaya ismini şehrin her yerinden görebilirsiniz. Şehre hakim tepede muazzam manzaralı bir restoran. İlk gördüğünüzde şehrin sahibi sanabilirsiniz. Sanmayın. Manzara güzel, Tokat Kebabı fena değil. Yalnız Yeşilırmak boyunca yapılan ışıklandırmanın bir anda sönmesi ve "oluyo abi arada kesiliyo bunlar" cevabı kötüydü. Işıklandırmayı çözdülerse yeşilırmak manzarası da daha muazzam olmuştur. Tokat Erbaalı bir arkadaş Tokat Kebabının asıl Erbaada yenmesi gerektiğini söyledi. Belki bir gün Erbaa'da da deneriz kebabı. Bakalım.

Bunların dışında birisi nehir kenarında iki yerde daha yemek yedik ama isimlerini hatırlayamadığıma göre çok da problem değil sanırım:)


Gitmediklerimiz:

Sadece haftasonu olunca haliyle bazı yerler kalıyor; Göl olmasa yine de gidilebilirdi ama olsun, aşağıdakiler de başka zamana inşallah:

Camilerin çoğuna gitmedik
Hazeranlar Konağına gitmedik
Ferhat Şirin Müzesine gitmedik
Kaleye çıkmadık.


Haydin Amasyaya!

Popüler