Adana'ya uçak biletini Mart ayında alınca Kasım sonunda iki kişi 130 TL'ye gidiş dönüş uçak bileti gayet ucuz oldu. Sabiha Gökçen'e iki kişi havataş taksi vs masrafları düşününce arabayla gitmek daha makul geldi. İspark günlük 8 TL ama o dolu olduğu için günlük 12 TL olan pegasus parka bıraktık arabayı. Gidiş Cumartesi saat 08:00 uçağı biraz geç kalktı. Pegasus artık zamanında kalkışı o kadar önemsemiyor sanki.
Konaklama için booking.com da en yüksek puana sahip Şenbayrak Oteli seçtik, booking pusnı 9,3 benim verdiğim puan 8,4 çıktı. Oda gayet geniş ve ferah, Kahvaltısı gayet iyiydi. Banyoda bir iki eksik olması ve kebapçı önerisi istediğimizde sadece çaprazdaki yeri söylemesi beklentiyle uyuşmadı. Otel merkezde ama Ziyapaşa'ya biraz daha yakın olsaydı daha iyi olurdu. Taksiye 20 lira vermek yerine havaalanının hemen dışında meydan minibüsüyle 4 liraya gittik. Zaten havaalanı merkezde olduğu için ulaşım çok kolay oldu.
Kahvaltı için Ziyapaşanın paralelindeki yol üzerindeki Kültürova Brunch'a gittik 4sq tavsiyesiyle. Sahibinin ilgisi de serpme kahvaltısı da oldukça başarılıydı.Adana Kebap için Eyvan'a gittik. 24 saat açıklarmış, çok fazla yemek fotosu çekmediğim için salata var :) Önce birer tane söyledik sonra ben bir yarım daha söyledim. Gerçekten gayet başarılı bir Adana'ydı.
Eyvan'dan tarihi taş köprüye gittik, Akşam gün batımı manzarası çok iyi ama seyhan kıyısında daha hareketli olmasını bekliyorduk çevresinin yalnızca taş köprü için değil büyük saat bölgesiyle birlikte görmeye gitmek lazım. biz pek araştırmadan gittiğimiz için aynı yolu iki kez gitmiş olduk, kısa sürede verimli tatil açısından biraz kötü oldu ama dert değil.
Kahveyi biraz daha iç tarafta olan rooms cafe de içtik fena değil, yazın özellikle gayet güzel olur gibi bahçesiyle.
Günü Koço'da kendinden yağlı adında bir kebapla bitirdik, Bir Antep'etki Halil Usta tadında değilse de fena değildi. Pastırmalı humus başta olmak üzere mezeleri daha çok beğendik. Gidilecek yerler arasına alabilirsiniz Koço'yu da.
İkinci güne eski çarşı civarınnı gezerek başladık. İlk durak Yağ Camiine gerçekten bayıldım, taş gibi cami :) sanırım kiliseden çevrilmiş girilmeye değer!
Yağ camiinden devam edince bir sürü dükkan olsa da sanırım pazar olduğu için çoğu açık değildi, Kazancılar Çarşısı da bu civarda olmalı ama zaman kısıtlı olduğu için çok bakınamadık. Ankara'da Samanpazarı'nı İstanbulda Eminönü'yü seviyorsanız burayı da seversiniz sanırım.
İki saat varmış Adana'da, bu Büyük Saat. En uzun saat kulesi imiş. Hmm demek için görülebilir.
Ulu Cami de Külliye olarak gayet iyi, Ney dersi vardı Külliyein bir bölümünde, ney sesleri de ayrı bir hava kattı.
Nerde güvercin yem, satsalar alır güvercin beslerim:)
Gündüz gözüyle Taşköprü civarında Seyhanda balon vurmaca hazırlıklarını izleyerek Seyhan boyunca yürümek biraz acelemiz olmasa daha keyifli olabilirdi.
Sabancı Camii'ni ancak uzaktan görebildik vakit olsa içine de girerdik ama yeni camiler ne kadar büyük olsa da eskiler kadar çekici gelmiyor bana ama vakit olursa gidilir kesin güzeldir.
Koştura koştura zor güç Mersin Trenine yetiştik. Tren oldukça sık olsa da yine de 2 gün için gidince vakit çok hoyrat kullanılamıyor. Tren sadece yenice ve tarsusta durursa 45 dk da diğer duraklarda da durursa 1 saatte gidiyor. Kişi başı 6,5 TL ve bileti trenden de alabiliyorsunuz.
Mersin'e geliş sebebimiz Tantuni! Yaprak Tantuni, bir ekmek arası, bir dürüm bir şalgam. Tantuni güzeldi ama beklediğim efsane lezzeti bulamadım maalesef:) Şalgamı tantuniden daha çok beğendim :) Bir iki saat geçince 4sq puanı oldukça yüksek olan Memoş'a gittik ama o da sanırım pazar olduğu için kapalıydı:(
Cezeryemizi tavsiye üzerine Hasan Yozgat'tan aldık. Metro marketlerde de satıldığını tadının farklı olmadığını söylese de sahibi yine de mersinden almak önemli:) Tavsiye ederim.
Mersinin meşhur portakalı, bir kaç tane var bundan
Dolmuşlar renkli renkli gayet beğendim bu uygulamayı, binmedik ama mavi şapkalı kırmızı şapkalı dolmuşları aklımda tutamasam da bunu aklımda tutabilirim sanırım.
Erkekçe!
Akşam üzeri Adana'ya geri döndük ve geziyi Birbiçer'de Ciğer ve Kuzu Şiş yiyerek bitirdik. Her ne kadar çoğu kişi ciğeri övse de kuzu şiş özellikle gidip yemeye değer. 10 puan 10 puan 10 puan!
Ve İstanbul. Bir daha aynı program yapılır mı? Yapılır.
0 yorum:
Yorum Gönder