Kopenhag biletini aylar önce Mart ayında Pegasusun kampanyasıyla aldık. Eylüldeki bir başka kampanyada bilet daha ucuza geliyordu buna da ya nasip dedik. 20-23 Kasım arasında Kopenhag'a gittik. Aradaki günübirlik Malmö gezisini başka bir yazıda yazacğım, bu sadece Kopenhag kısmı. Kasım ayı olmasına rağmen korktuğumuz gibi aşırı soğuk olmaması açısından şanslıydık.
Konaklamayı ise airbnb den ayarladık, 3 kişi olunca airbnb gayet makul oluyor. Norrebro'da tuttuğumuz ev de biraz küçük olsa da hem konumu hem dekorasyonu hem ev sahibiyle gayet iyiydi. Kiraladığımız bisikletle ulaşım da oldukça kolay oldu eve.
Kopenhag Malmö ile sınır olduğundan Kopenhag havaalanında hem isveççe konuşan hem danimarkaca konuşan taksiler için ayrı ayrı duraklar var.
Havaalanından ulaşımı ise Kopenhag Kart ile trene binerek yaptık. Kopenhag Kart ile 72 saat boyunca havaalanı gidiş dönüş tren, metro, çeşitli müzeler, Tivoli'ye 3 kez giriş ücretsiz. Muhtemelen ayrı ayrı alsaydık bu biletleri yakın bir miktarda para öderdik ama kafamız rahat oldu en azından diye düşünüyorum.
Bisiklet Kopenhag'da anlamlı:) Avrupa'nın en fazla bisiklet kullanılan şehirlerinden bir tanesi Kopenhag. Henüz Amsterdam'ı görmedim ama orayla yarışıyormuş. Ömrümün bisikletini gördüm burada. Bisikleti http://www.bikerentalcopenhagen.dk/ adresinden online rezervasyonla kiraladım ve fiyat üzerinden %20 indirim de yapıldı. Bir çok kiralamacı var ve onların fiyatlarını bilmiyorum ama burası en azından araştırma maliyetini oldukça azalttı. Adamlardaki güven anlayışı oldukça gelişmiş, parayı alıp bisikletleri verdikten sonra biz burada olmayacağız ama giderken bisikletleri bırakırsınız dediler! Şimdi gelelim gezdiğimiz yerlere.
Meşhur Deniz Kızı Heykeli
Carlsberg hediye etmiş şehre. Özelliği: Meşhur Olması:)
Tivoli
Tivoli dünyanın en büyük lunaparklarından, Kopenhag Kart ile 3 giriş hakkımızın iki giriş hakkını kullandık. Christmas Dönemi olduğu için lunaparkın yanı sıra büyük bir Christmas Market de vardı içinde.
Akşam ışıklandırması oldukça güzel oluyor. Lunaparkı göreyim sadece derseniz giriş bileti almanız yeterli ama her aksiyonu deneyim derseniz içerde kombine almak ayrı ayrı bilet almaktan daha ekonomik. Biz sadece bir tanesini denedik ama o bile benim için fazla adrenalin oldu. Heyecanımı atana kadar yükseldi döndü bitti:)
Christiania
Özgür Ülke olduğu söylenen bu yerde uyuşturucu serbest! Aslında zaman zaman baskınlar oluyormuş ve yasal olarak serbest değil ama polis en azından kontrol altında olduğunu düşündüğü için çok dokunmuyor sanırım. Biz akşam gidip biraz dolaştık ve bir Jazz barda biraz oturduk, Müşterilerin çoğunun kafa gayet güzeldi. Öpüjem abicim mod on!. Birden fazla bar var ama sanırım soğuk olduğu için o kadar fazla "keş" görmedik etrafta, sokaklarda yanan varillerle üşüyenlere biraz çare olmuşlar ama yine de sonuç itibariyle orası Christiania:) Yazın daha hareketli olduğunu düşünüyorum. Koşmak polis geliyor anlamına geldiği için yasak, fotoğraf çekmek de yasal olmadığı için yasak. biz de pek cesaret edemedik. Girerken özgür ülkeye hoşgeldiniz çıkarken artık AB topraklarına giriyorsunuz yazıları güzeldi.
Christmas Market
Üç tane Christmas Market gördük, Nyhavn,Merkez ve Tivoli. Panayır alanı demek daha doğru olur buralar için. Çeşitli standlar ve buralarda yiyecekler, içecekler, hediyelikler.
Ströget - Alışveriş Caddesi
Alışveriş caddesi Ströget en çok dikkatimizi Lego mağazalarında yaptıkları sanat eseri gibi dev legolardı bizim:) Tiger'e de girebilirsiniz, çok güzel tasarım işler var. Burda pek fazla fotoğraf çekmemişiz :)
Nyhavn&Tekne Turu& Sanat Duvarı
Nyhavn restaurantların ve cafelerin olduğu bir bölge ama nispeten daha pahalı, gezmenizi ama yemek için diğer yerleri denemenizi öneririm.
Kanallarla çevrili olan Kopenhagda kanal turu yapmadan dönmek de olmaz dedik ve Nyhavn'dan kalkan tura katıldık, Yaklaşık bir saat süren tur gayet güzeldi. köprülerin altından geçerken dikkatli olmazsanız kafanızı çarpabilirsiniz:) Ama benim için en ilginç olanı kaptanın Grönlandlı olmasaydı! Dünyadaki üç Grönlandlıdan birini gördüm!
Nyhavn'da sanat duvarı, istediğinizi yazabiliyorsunuz çok da eğlenceli oluyor.
Smørrebrød
Danimarkanın yerel lezzetiymiş dediler yedik, Açık sandviç diyorlar, tavsiye ederim:) Nyhavn yakınında bir yerde yedik ama adını hatırlamıyorum maalesef yerin :)
Postane Müzesi
Strögete giden Købmagergade üzerindeki müze için 1-2 saat ayrılıp gezmeye değer. At arabaları döneminden günümüze telefonlar, telgraflar, posta arabaları görmeye değer. internetin çıkışının müzelik olması ve doksanlardan bir odanın da müzede olması biraz yaşlılık göstergesi olarak burukluk oluşturdu ama olsun:) Müzenin telgraf sesleri ile oluşturdukları ambiyans da ayrıca güzel. Aşağıdaki mağazadanalışveriş yapabilir, mektup gönderebilirsiniz.
RundeTaarn
17. yüzyıldan kalma bir kule olan Rundetaarn da aynı cadde üzerinde ve havadan Kopenhag'ı izlemek için oldukça güzel
Rosenborg Kalesi&KongensHave
KongensHave isimli parkın içinden girilen Rosenborg Kalesi kaleden ziyade malikane gibi, erken kapandığı için açılış kapanış saatlerine bakmakta fayda var, bence park kaleden daha güzeldi:)
National Museum
Gittiğimiz müzelerden en çok burayı beğendik, çeşitli katları var ama vaktiniz darsa viking kısmını gezmenizi öneririm.
Design Museum
Bu müze biraz hayal kırıklığı yarattı açıkçası. Daha çok koltuk tasarımları üzerine ufak bir müze. Yine de görmesek aklımız kalırdı:)
Bir sonraki yazı: Kopenhag'dan Malmö'ye Geçiş
0 yorum:
Yorum Gönder