24 Eylül 2014 Çarşamba

Sabah'tan Öğlene Sivas

By
5 günlük tatil için Kemaliye'de arkadaşın köye gitmeye karar verdik ama önce arkadaşın 5 günlük seferberlik askerliğini bitirmesi gerekiyordu. o yüzden yola sivastan başladık. Arkadaş teskeresini alana kadar da yarım günlük bir Sivas gezisi yaptım. Köfte yiyemedim belki bazı yerleri de görmedim ama olduğu kadar sabahtan öğlene Sivas gezisi adım adım aşağıdaki gibi geçti. Sivas'a haftasonu için veya birkaç günlüğüne gezmeye gayet gidilebileceğine karar verdim. Buyrun burdan yakın:
Sabah 6'da uçağa binerek 7'de Sivas'a ulaşılır. Havaşa 5 TL vererek şehir merkezi'ne gidilir. Belediye'den döndükten kısa bir süre sonra Yimpaş dedikleri yerde inilir.

Adamlar kahvaltıda kelle tandır yiyorlar! Özellikle haftasonları en geç 9'da bitiyormuş. Otobüs şoförü kalmamış olabileceğini söylese de 8.30 civarında gittiğimde Akın Kellecisi açıktı. Kekik ve kırmızı biber atarak elle girişiyorsunuz kelleye. İsterseniz ayıklanmış olarak da veriyorlarmış sonradan fark ettim. Ben hepsini elle yedim :) Bir de kızarmış mı yumuşak mı diye soruyorlar tercih sizin, farkını bilmiyorum.

 Meşhur Kelleci Akın Kellecisi :)
Kelle Fırını

 Hızlıca 550 yıllık Meydan Camiine giriyoruz, güzel bir cami.
Bu camide diğer camilerde görmediğim bir şekilde küçük çerçevelerde etkileyici ayetler ve mealleri var.

Ordan hızlıca daha yeni olan ama gayet heybetli 1980 yapımı Paşa Camiine giriyoruz.
Vakıf Han bir nevi İstanbul'daki Mısır Çarşısı

Ve eğri minaresiyle Sivas Ulu Cami, yeterince açılı fotoğraf çekilirse neden pitza kulesi gibi olmasın.

Ulu Cami Avlu çıkışı

Ulu Camilerin mimarisinde kesinlikle bir şeyler var. Bunu da oldukça beğendim, sayılı sütunlar ayrı bir hava vermiş. 
Arabalara Dikkat! Çeşitli işkencelere maruz kalabilir!
Hızlıca Gök Medreseye gidiyoruz ama tadilatta olduğu için giremiyoruz. Burada Gök Bilimleri öğretilirmiş Çifte Minareli Medreseyle oldukça benzer bir görünümü var.

Gök Medrese mermer ile yapılmış Çifte Minareli Medrese taştan.

Yolda bir konak görüp kaleye doğru devam ediyoruz.



Çok tatlı bir nakliye firması.

Realist bir sivas gencinin duyguları.

Kale ama kale namına hiçbir şey yok, şehir manzaralı güzel bir park burda bir çay molası verilir.

Kale olduğu belli olsun diye yapılan yepisyeni yapı da çok olmamış ama bir şey diyemiyorsun işte.

Burada çimenleri olduğu gibi yutuyoruz.
 Kaleden iniş oluyor ve meydana doğru yürüyoruz, meydanda Medreseler, Hükümet Konağı, Kongre Müzesi var,gerçek bir şehir merkezi. Vakti zamanında pozitif ilimlerin okutulduğu Çifte Minareli Medrese avlusunda cafe ile dikilyor.
 Vakti zamanında Akıl hastanesi olduğu söylenen Şifaiye Medresesinde hediyelikçiler ve üniversiteliler için bir cafe oluvermiş

Dışardan çifte Minareli Medrese



Medrese halini en fazla koruyan Buruciye Medresesi, içinde atöleler, dükkanlar ve bir türbe var. Az şekerli dediğim Türk kahvesini nasıl şekerli getirdiler onu anlamadım.

Kurtuluş Savaşı Müzesi tadilatta olduğu için giremedim, bir dahaki sefere artık.

Kemaliye için yola çıktıktan sonra Hafik Gölü'nde mola verip çay ve balık denedik. Demlik hemen soğudu, zıpladığını gördüğüm sazanlar da kuraklık nedeniyle pek misina menzilinde değildi.

Bu Türkiye Çöl Olmasın manzarası belirgin bir şekilde tüm bölgede hissediliyor maalesef. Bu yıl fena bir yıl olmuş.

En son Tödürge Gölünde kısa bir mola verip Kemaliye'ye devam ediyoruz. Bu göl ve Hafik Gölü bariz farklı özellikte ama teknik bilgim yok maalesef:)

Burdan Kemaliye'ye devam ettik, o da en kısa sürede blogda yerini alır umarım:)

İyi gezmeler!

0 yorum:

Yorum Gönder

Popüler